Tube Eurasia 2025 Fuarı’nda Yametaş Ticaret Müdürü Sadık Fincan ile bir araya geldik. Fuara sadece tanıtım değil, aynı zamanda çok yönlü bir iletişim ve iş geliştirme platformu olarak baktıklarını belirten Fincan, hem mevcut hem de potansiyel müşterilerle temas kurduklarını aktardı.
“Fuarları yalnızca ürün tanıtımı olarak görmüyoruz,” diyen Fincan, fuar boyunca hem yerli hem yabancı müşterilerle görüşerek yeni gelişmeleri paylaştıklarını ve iş birliklerini güçlendirdiklerini vurguladı.
Yametaş Grubu’nun üretim gücü: Çelik, boru, profil ve makine
Fincan, Yametaş’ın bir grup şirketi olduğunu belirterek Gebze Şekerpınar bölgesinde çeşitli lokasyonlarda faaliyet gösterdiklerini anlattı. Ana iş kollarının çelik servis merkezi olduğunu söyleyen Fincan, galvanizli, dekape, siyah ve HRP saçların dilme, boy kesme işlemlerinden sonra müşteri taleplerine göre üretildiğini ifade etti.
Ayrıca boru fabrikalarında soğuk ve sıcak saçlardan boru üretimi yaptıklarını, bir başka fabrikada ise özellikle güneş enerjisi sektörü gibi alanlara yönelik açık profil üretimi gerçekleştirdiklerini belirtti. Grubun bir diğer kolu olan PDS Makine ise boru makineleri ile dilme ve boy kesme makinelerinin üretimini üstleniyor.
Fiyat dalgalanmaları ve Çin’in etkisi
Demir çelik sektöründe fiyat dalgalanmalarının daima var olduğuna dikkat çeken Sadık Fincan, son dönemde fiyatların ani düşüşler yaşadığını ve bu dalgalanmaların kazançları önemli ölçüde etkilediğini söyledi. Çin’in dünya genelindeki ihracat hacminin bu duruma neden olan temel etkenlerden biri olduğunu belirtti.
Çin’in ihracatında yaşanacak bir düşüşün hem Türkiye hem de dünya genelinde fiyat istikrarına katkı sağlayacağına inandığını vurguladı.
ABD’nin vergi politikaları Türkiye’yi nasıl etkiler?
Amerika Birleşik Devletleri’nin dış ticaret politikalarını da değerlendiren Fincan, Başkan Trump döneminden bu yana sürekli değişen kararların belirsizlik yarattığını ifade etti. AB’ye yönelik ertelenen vergi uygulamalarının Türkiye için fırsat yaratabileceğini, bu vergilerin yürürlüğe girmesi durumunda Türkiye’nin ABD’ye ihracatının artabileceğini söyledi.
Öte yandan, Çin’e uygulanan vergilerin Türkiye lehine bir gelişme olacağını çünkü bu durumun Çin’in ihracat kapasitesini sınırlayacağını belirtti.
2025 yılına dair beklentiler
2025 yılının öngörülemez olduğunu belirten Fincan, piyasanın yönünü belirleyecek çok sayıda faktör olduğuna dikkat çekti. ABD’nin vergi politikaları, küresel enflasyon, Türkiye’nin para politikaları ve döviz kurlarının bu süreci belirleyeceğini ifade etti. “Eğer Avrupa’ya ihracatımız artar ve ABD’ye daha fazla malzeme gönderme fırsatı bulursak, 2025 olumlu geçebilir,” diyerek, beklentilerini dile getirdi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Hidrolik Pnömatik Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
