Dünyada Endüstri Sektörünün Konumu
Endüstri sektörü, küresel GSYHnın %16sı, dünya ticaretinin %70i, ayrıca özel araştırma ve geliştirmenin dörtte üçünde pay sahibidir.
Endüstri sektörü, küresel GSYHnın %16sı, dünya ticaretinin %70i, ayrıca özel araştırma ve geliştirmenin dörtte üçünde pay sahibidir.
Endüstri sektörü, küresel GSYH’nın %16’sı, dünya ticaretinin %70’i, ayrıca özel araştırma ve geliştirmenin dörtte üçünde pay sahibidir. Çoğu hükümet ve ekonomist tarafından belirlenen hedef ise endüstrinin GSYH içindeki payının %20’nin üzerinde olmasıdır.
Hizmet sektörlerine kıyasla, ülke ekonomisinin ortalamasının üzerinde gelir elde edilebilecek iş olanakları sunduğu için endüstri; büyüme, istihdam ve gelişimin bir garantisi olarak görülüyor. Buna ek olarak, endüstri sektöründeki meslekler, giderek daha fazla teknolojik birikim gerektiriyor; monoton üretim faaliyetleri klişesi, artık katma değerli ürünler için geçerli değil.
Türkiye’de Endüstri Sektörü’nün Konumu
Türkiye’de endüstri sektörü, 2012 yılında GSYH’nın %15.6’sını oluştururken, 2013 yılının ilk altı aylık döneminde bu rakam %15.9’a yükselmiştir. Son zamanlarda bazı bankaların makine imalatı yapan firmalara sağlamaya başladığı orta vadeli yatırım kredileri, imalatçıların tesislerini yenilemelerini ve yeni teknolojilere uyum sağlamak için yatırım yapmalarını kolaylaştıracaktır.
Türk imalat sanayisinin ihracatına coğrafi olarak bakıldığında toplam hacim içinde AB ülkelerinin payının ağırlıkta olduğu görülmektedir. Dış ticarette AB’nin payının ağırlıklı olması, Türk işletmelerinin dünyanın en sofistike tüketici tercihlerinin geçerli olduğu bir pazarda rekabet etmekte olduklarını göstermektedir. Rekabetin yoğun olduğu ortamların verimlilik artışlarına yaptığı potansiyel katkı göz önüne alındığında bu son derece olumludur. Ancak, aynı zamanda böyle bir ortamda sürekli olarak rekabet gücünü artırabilmek gerek şirket gerekse kamu bazında doğru stratejilerin etkin bir şekilde uygulanma ihtiyacına işaret etmektedir.
AB ülkelerinden gerçekleştirilen makine ve aksamları ithalatımız ise bu sektördeki ihracatımızın oldukça üzerinde seyretmektedir.
Makine imalat sanayi dışındaki sektörler 1995 yılında AB ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması sonrasında gümrüksüz ithalatla rekabet etmeye başlamışken, makine sektörü 1960’lı yıllardan beri ülkemizde diğer sektörlerde faaliyet gösteren yatırımcıların teşvik belgesi kapsamında gümrüksüz ithal ettikleri makinelerle rekabet etmek zorunda kalmıştır. Bu rekabet dezavantajı kar marjlarını aşağıya çekmiş, firmaların kendi imkânları içerisinde finansman sağlayarak ayakta kalmasına neden olmuş, bu da sektörün gerektiği kadar gelişmesini engellemiştir.
İhracatın satış içindeki payına bakıldığında üreticilerin sadece %25’inin ihracatının satış içinde %50’den fazla pay aldığı gözlenmektedir. Türk makine ve aksamları üreticileri, halen iç pazar odaklı üretim yapmakta olup, sanayicilerimizin global pazarlara entegre olabilmek ve dış pazarlara dönük üretim yapabilmek için atması gereken adımlar bulunmaktadır. Türk makine sanayinde bazı firmalar güncel teknolojileri izleme ve ürettiği makineleri geliştirme imkanına sahiptir. Ancak, bazı makine imalatçıları ise tasarım geliştirme, teknoloji izleme ve uygulama ve kalite konularında yetersiz kalmaktadırlar. Oysa dünya piyasalarına açılmak için; teknolojinin takibi, yenilikçilik, kalite, verimlilik ve maliyet düşürücü çalışmalara önem verilmesi zorunludur.
Rakamlarla Türkiye’de İmalat Sanayisi
2012 yılında üretim, istihdam ve ihracat artmış; özel yatırımlar, kapasite kullanım oranı gerilemiştir. İmalat sanayisinde katma değerin üretime oranı 2010 yılında yüzde 18,9 olmuştur. 2012 yılında bir önceki yıla göre imalat sanayi istihdamı %1.2, toplam istihdam ise yüzde %2.9 oranında artmıştır. 2013 yılının ilk yarısında ise önceki yılın aynı dönemine göre imalat sanayi istihdamı yüzde %5.6 oranında artış göstermiştir. Buna karşın 2012 yılında Avrupa Birliği’ndeki 27 ülkenin sanayi istihdam artışı ortalaması - %1,3’tür.
Endüstrinin Önemi Artıyor
Endüstrinin giderek daha fazla önem kazanmasında, bir dizi sürdürülebilir istikrar özelliği rol oynamaktadır:
• Endüstri ekonomik büyüme sağlar, büyümenin itici güçlerinden biridir.
• Endüstri sektörü hizmet sektörüne oranla daha fazla kalıcı değer yaratır ve iş güvenliği sağlar.
• Endüstri, hizmet sektörüne kıyasla krizlere karşı daha güçlüdür.
• Daha yüksek eşikler, finansal balonları engellemeye yardımcı olur.
• Endüstri, hizmet sektörüne kıyasla daha yüksek maaşlı işler sunar.
• Endüstri sektöründeki her iş genel anlamda tedarikçiler ve bağlı hizmet sağlayıcılarındaki çeşitli mesleklerle bağlantılıdır.
• Gelişmekte olan ve gelişen ülkeler için endüstri, daha fazla verimliliğe ve daha yüksek yaşam standartlarına uzanan bir merdivendir.
• Çoğu altyapı projesi, endüstrinin dengeleyici katkısı olmadan düşünülemez.
Endüstri’nin Değişen İmajı
Temiz, çevre dostu üretim ve yüksek vasıflı mesleklere bağlı olarak endüstrinin imajı da değişiyor. Daha fazla dikkat, farkındalık, devlet desteği ve yatırım: Endüstriyel girişimler için şimdi tesislerini ve süreçlerini en son teknoloji seviyesine yükseltme zamanı… Daha verimli üretim süreçleriyle ürünlerin pazara sunulma süresi kısalabilirken, üretim süreçlerinin esnekliği ve verimliliği artırılabilir.
Üretim’de Rönesans: Endüstri 4.0
Teknolojik ve sosyal değişimler, endüstrinin dünya çapında büyük oranda yeniden konumlandırılmasıyla sonuçlanıyor. Endüstri gelecekte, gerek ekonomik açıdan gerekse toplumun gözünde yakın geçmişe kıyasla daha önemli bir rol oynayacak.
Şu sıralar, özellikle sanayileşmiş toplumlar bir “Üretim Rönesans”ı yaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda ürünlerinin çoğunu yurtdışından alan gelişmekte olan ülkeler de bu gelişime ayak uydurmaya başladı. Gelişmekte olan ülkeler üretkenlik, verimlilik, kalite ve dijitalizasyonu yükseltmek için endüstriyel üretimlerini daha da profesyonelleştirmeye ihtiyaç duyuyor. Dördüncü sanayi devrimini anlatan Endüstri 4.0 vizyonunda ürünün kendisi üretim sürecinin aktif bir unsuru olmuştur.
Endüstride Gerçek ve Sanal Üretim Birbirine Bağlanıyor
Mevcut trendler, oldukça yeni bir teknolojik gelişmeden kaynaklanıyor: gerçek ve sanal üretim dünyalarının birbirine bağlanması. Bunun temelinde, endüstriye yönelik yepyeni yazılımlar ile donanım performansındaki müthiş gelişmelerin bağlantılı hale gelmesi yatıyor; bu bağlantı, otomasyonda, motor, kontrol ve mekanik aktarma sistemlerinde önemli gelişmeleri beraberinde getiriyor. Bu trend, ilk dizayn konseptinden satış sonrası hizmetlere kadar ürünün tüm yaşam döngüsünü kapsıyor.
Endüstriyel şirketler, ürün gelişimini ve üretim sürecini giderek daha bütünsel bir şekilde ele alıyor, ürünün yaşam döngüsü giderlerinin tamamını hesaba katıyor. Endüstri yazılımı ve endüstriyel otomasyon platformlarıyla, ürün ve üretim yaşam döngüsü bir arada değerlendirilerek, gittikçe daha karışık hale gelen süreçler kontrol altında tutuluyor. Endüstri böylece, üretimde gelişmiş bir dijitalleşme yaşıyor.
Endüstri 4.0’te Ne Yapılmalıdır?
Artık firmalar ilk taslak tasarımdan seri üretime daha hızlı, daha esnek ve daha akıllı süreçler takip etmelidir. Dizayn ve mühendislik yazılımlarından otomasyon sistemlerine, servise ve teknik/lojistik desteğe uzanan entegre ürünler endüstriyel üretimin değer zincirini birbirine sıkıca bağladığı gibi, tüm üretim adımlarını iyileştirmede yardımcı olur.
İleri simülasyon teknikleri sayesinde üretim süreci değişikliklerinin, maliyet iyileştirmenin ve malzeme kullanımı azaltmanın test edilebilmesi mümkün olur, bu da kullanılan kaynakları azaltırken verimli üretimin önünü açar.
Yeni üretim teknolojileri seri üretim biçiminde üretilebilecek ürünlerin verimli ve hızlı şekilde tekilde de üretimine izin verecek, değişimlere hemen tepki veren ve kısa teslim zamanlarıyla üretim yapan firmalaolmalarını sağlayacaktır. Endüstri 4.0 teknolojilerinin sunacağı fırsatlardan belki de en önemli etkisi çalışma biçimlerine olacaktır; Zeki emniyet sistemleri çalışanlara yeni ufuklar açacak. İş gücü kabiliyetlerine uygun hale getirilecek işlemler demografik değişikliklerin belirleyicileri olacak ve çalışma saatlerinin çok daha esnek olması çalışanların iş ve aile hayatlarını dengelemelerini sağlayacaktır.
Siemens Endüstri Sektörü Hakkında
“Yaşam için üretim, gelecek için teknoloji”
Siemens, yüksek yaşam standartları için geleceğin teknolojilerini bugünden üretmekte ve endüstrinin hizmetine sunmaktadır.
Siemens, 130 yıldan uzun süredir endüstriyel firmalara donanım sağlamaktadır. Motor, kontrol ve mekanik aktarma ile başlayan, 1930’larda işlem ve kontrol teknolojisiyle devam eden bu süreç 1950’lerden beri mikroelektronik, IT ve yazılım çözümlerini kullandığı otomasyon teknolojisi ile gerçekleşmektedir.
Siemens, teknolojik inovasyonlar aracılığıyla endüstrinin günden güne artan önemine katkı sağlamaktadır. Siemens’in bu konudaki temel yetkinliği; daha üretken, daha verimli ve uluslararası arenada daha rekabetçi olmaya çalışan endüstriyel girişimleri desteklemesinde yatmaktadır.
Siemens Endüstri Sektörü, sektörün yeni konumlanmasını mümkün kılan teknolojik gelişimi bugünden sunmaktadır. Siemens’in bu konudaki temel yetkinliği; daha üretken, daha verimli ve daha rekabetçi olmaya çalışan endüstriyel girişimleri desteklemesinde yatmaktadır.
• Endüstri otomasyonunda dünya çapında pazar lideri olan Siemens, endüstriyel kullanıma yönelik motor, kontrol, mekanik aktarma ve otomasyon teknolojilerinde rakipsiz bilgi birikimine ve buna eşlik eden derin bir dikey pazar bilgisine sahiptir.
• Siemens endüstri sektöründe, ürün geliştirme ve üretim süreçlerindeki tüm aşamalar için benzersiz ürün ve çözüm portföyü sunmaktadır.
• Siemens endüstri sektöründeki faaliyetleri ile iş ortaklarının endüstriyel girişimlere verimliliklerini artırmaları, giderek kişiselleşen müşteri ihtiyaçlarına daha esnek yanıtlar sunmaları, yeni ürünleri piyasaya sürmek için gereken zamanı kısaltmaları, kaliteyi artırmaları ve böylece işletmelerini sürdürülebilir bir şekilde yönetmeleri için yardımcı olmaya devam etmektedir.
• Verimliliği artırmak için, Siemens Endüstri Sektörü tüm değer zincirini değerlendiriyor ve tüm yönetim süreçleri için otomasyon teknolojileri, iletişim ve kablosuz bilgi entegrasyonuyla bütünleştirilmiş bir süreç sunmaktadır. Entegre Servis Hizmetleri, üretim tesislerinin genel kârlılığında da artış sağlamaktadır.
• Endüstriyel IT ve yazılımlarıyla Siemens Endüstri Sektörü, müşterilerine, ürün tasarımından üretim süreçlerine, mühendislik, üretim ve servise kadar tüm süreçlerini optimize etmeleri için yardımcı olmaktadır.
• Siemens Endüstri Sektörü doğru teknolojileri kullanarak, dünya çapındaki endüstriyel kuruluşların tercih edilen lokasyonlarda uluslararası çapta rekabetçi üretim yapmasını sağlamaktadır.
• Siemens, endüstriye yönelik yeni bakış açısını destekliyor ve bu segmentin yüksek teknoloji ile bütünleşen imajına ve yarattığı istihdama katkıda bulunuyor. Siemens Endüstri Sektörü, daha fazla istihdam yaratmaya, büyüme sağlamaya, daha yüksek yaşam standartları sunmaya, böylece sosyal çevrelerinin istikrarına katkıda bulunmaya çalışan firmaların yanında yer almaktadır.
Siemens Teknolojilerinin Üretim Şirketlerine Kattıkları
Temiz, çevre dostu üretim ve yüksek vasıflı mesleklere bağlı olarak endüstrinin imajı da değişiyor. Siemens, hizmetleri ile yüksek yaşam standartları için geleceğin teknolojilerini bugünden üretiyor.
1. Daha verimli üretim: Endüstri sektörü, ürünlerin ve üretim süreçlerinin sanal planlanması ve gelişimi için yenilikçi IT ve yazılım çözümleriyle üretkenliği artırıyor. Buna ek olarak üretim sürecinin optimize edilmiş kontrolüne ve yenilikçi bileşenlerin kullanımına bağlı olarak da üretkenliği daha üst seviyelere taşıyor. Böylece enerji ve diğer kaynakların daha az kullanımı, giderleri belirgin ölçüde azalıyor.
2. Pazara çıkış süresinde kısalma:
Gerçek ve sanal dünyalar birbirine yaklaştıkça, tasarım ve üretim süreçleri, ürün geliştirme ve üretimden servise kadar uzanan tek bir süreç içerisinde birleşiyor. Bu da ürünlerin pazara çıkış süresini ciddi ölçüde azaltıp kayda değer bir rekabet avantajı sağlıyor.
3. Daha fazla esneklik:
Günümüz piyasası, kişiselleştirilmiş ürünlere ve çeşitliliğe daha fazla ihtiyaç duyuyor. Bu tür bir çeşitlilik ve esneklik yalnızca en yeni IT ve yazılım teknolojileriyle mümkün olabilir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Hidrolik Pnömatik Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.